%20(76_5%20x%2014%20cm)%20(2).png)
İsveç-Malmö(29 Nisan 2023)
Merhaba! Gezelim, gezelim yeşil pasaportu yeni aldık hazır sağlımızda yerindeyken yerimizde durmayalım diye diye eşime Kopenhag uçak bileti aldırdım. 29 Nisan gidiş 1 Mayıs dönüş olunca sıra geldi en ekonomik ama hemen hemene hiçbir şeyden geri kalmayacağımız gezi planını yapmaya.
Öncelikle belirtmeliyim Danimarka gerçekten pahalı bir ülke. Kendi para birimlerini kullanıyorlar Danimarka kronu DKK. 1 DKK=2,89 TL(29 Nisan 2023) ediyor. 1 küçük su 10 DKK yani 28,9. Konaklama ise iki yıldızlı minicik odalarda ise en uygun 4.000TL’yi buluyordu. Biz birde hazır oralara gitmişken Malmö’ye gitsek bir de İsveç şehri görsek ne güzel olurrr dedik. Malmö’ye geçiş ise İstanbul da yaşayanlar bilir Marmaray’la karşıya geçmek gibi bir şey sadece 24 dakika sürüyor. Aklıma bir de Malmö otellerine bakayım acaba nasıldır fikri geldi. Bir baktım oo hem 4 yıldızlı oteller hem kahvaltı dahil hem de yarı fiyatına. Tamam dedim Malmö’de kalıyoruz.
29 Nisan 2023 09:40 Pegasus uçağına binip 3 saat sonra Kopenhag Kastrup havalimanına iniş yaptık. Havalimanı gayet sakin temiz ve ferahtı. Pasaport kontrolüne geçtik. Pasaport kontrol eden çalışanların herkese sorular sorduğunu gördük. Bize de neden Danimarka’ya geldiğimizi sordular. Turistik amaçlı geldiğimizi ve iki gün sonra evimize döneceğimizi söyledik. Mührü bastı ve artık Danimarka’daydık. Eğer konaklamayı Kopenhag’da yapacaksanız Kopenhag havalimanın içinden kalkan metro ile 15 dakikada merkeze ulaşabilirsiniz. Metroya binmeden önce biletmatikten alabilirsiniz. Yaklaşık 2 euro tek yön.
Malmö’de konaklayacağımız için havalimanının içinden kalkan Malmö trenine binmek üzere Malmö C’ye tren bileti aldık. Birkaç tane tren bileti satan firma var biz İsveç firması Skanetrafiken biletmatiğinden aldık. Kişi başı 135 SEK iki kişi bilet alınca indirimli 216 SEK oldu.
Çocuklara 7 yaşından sonra bilet istiyorlar oğlumuz 6 yaşında olduğu için ona bilet almadık. Bu arada 1 SEK= 1,89TL. Havalimanındaki yönlendirmeleri takip ederseniz sizi tren istasyonuna yönlendirecek. Trene biniş yönlerini karıştırmamak adına trene inişlerdeki ekranları takip edin. 10 dakikada bir trenler kalkıyor. Tren gelince trene biniyorsun herhangi bir bilet okutma noktası yok. Trende bilet kontrolü yapıyorlar biletsiz binmeye çalışmayınız. QR kodu okutuyorlar bir cihazla kontrolörler. Havalimanından kalkan trenle Oresund köprüsü(ki bu köprünün yarısı denizin altında yarısı denizin üstünde. Geçerken Baltık Deniz’ini seyredip vay be ülke değiştirdim ne harika bir şey duygusu yaşıyorsunuz.) ve iki durak sonra Malmö C’desiniz.
Bizim otelimiz Malmö C’ye 10 dakika uzaklıktaydı. Oteli booking.com’dan bulduk adı The Profil Gardens kahvaltı dahil iki geceliği üç kişi için 4.500TL’ye denk geldi. Otel çok temizdi. Yataklar ve yastıklar rahattı. Kahve makinesi, kahve, çay ve su vardı. Kahvaltısı ise açık büfe vegan ve vejetaryenleri de düşünerek oluşturulmuştu. 15:00 check in olmasına rağmen 14:00’da odamızı verdiler ve eşyalarımızı bırakıp hemen Malmö turumuza başladık.
MALMÖ’DE GEZİLECEK YERLER
Stortorget
2. Lilla Torg
3. Malmö Castle
4.Kungsparken
5.Gustav Adolfs Torg
6.Sankt Petri Kyrka
7. Radhus
Karnımız aç olduğu için Lilla Torg’da daha önceden hiç incelemediğimiz Piccolo Mundo da pizza ve lazanya yedik ve eh olduğu için orayı önermiyoruz. Otelimize oğlumuzun suluğunu unuttuğumuz için geri döndük ve gezimizi Gustov Adolfs Torg ardından Malmö Old Cemetery(burası bir mezarlık bu arada ama insanlar geçiş ve hatta gezmek için bile kullanıyorlar. Köpek gezdirenler göreceksiniz bol bol.)dan Kungsparken’e geçtik.
Burası şahane bir yeşil alan. İçinden kanallar geçiyor göller var. Bahar geldiği için her yerde nergisler, arap sümbülleri, laleler vardı. Gittiğimiz gün İskanidav Kürek Şampiyonası yapılıyordu dönüp yarışmaları izledik. İnsanlar huzurla içine güneşi çekip bir şeyler yudumlayarak yarışan çocuklarını izliyordu. Pırıl pırıl içimizi ısıtan bahar güneşinde yürürken karşımıza Slottsträdgårdens Kafé çıktı ve bir fika(kahve keyfi tam karşılığı arkadaşlarla içilen kahveden duyulan haz) yapalım dedik.
Şahane kahve ve ona eşlik eden tatlı atıştırmalıklarla keyiflendik. Fikadan sonra yel değirmenine gittik.
Oğlumuz bolca koşturdu. Düştü, kalktı, yattı. Yürüye yürüye Malmö Castle a geçtik.
Keyifli sakin yollardan Stortorget’e geçip zaten burada bulunan Radhus’u gördük. Sankt Petri Kyrka’yı görmek için yürüdük. Bu mekanların hepsi birbirine çok yakın. Bambaşka yollardan yürüye yürüye Lilla Torg’a geçip Malmö gezimizi sonlandırdık.
Lilla Torg kafelerin olduğu bir cazibe alanı. Hava kararmaya başladığı için aydınlatmalar açılmıştı. Mekanlar doluydu hatta sıra bekleyenler bile vardı.
Biz akşam yemeği için rastgele bir seçim yapıp T.G.I Fridays’e geçip şahane kızarmış tavuklar yedik.
Malmö’de hava tertemiz, araç sayısı oldukça az ve neredeyse hepsi elektrikliydi. Otobüsler bile elektrikli. Şehrin içindeki kanallarda tek bir tane bile çöp görmedik. Kanalların denize döküldüğü noktalara filtre görevi görecek malzeme germişler ve suyun filtrelenerek deniz akmasını sağlıyorlardı. Filtrenin önünde sadece odun parçaları vardı.
İnsanlar bisiklet kullanıyor, parklarda, bahçelerde çocuklarıyla dolaşıyor, spor veya piknik yapıyordu. Koşturmadan uzak sakin bir hayat sürüyorlar. Bizim İstanbul'dan alışık olduğumuz telaşın zerresi yok. Fazlaca göçmen olması dikkatimi ayrıca çektiğini de belirtmek isterim. Çoğu Arap göçmenlerdi. İsveçli kadınlar Pakistan veya Hindistan’dan göçmüş erkeklerle evlenmişler. Oğlumuzun parkta oynadığı çocukların adı İlyas ve İdris’ti.
Malmö’den ne alınır derseniz. ICA Süpermarket en uygun marketi. İsveç’ten gelirken mutlaka kahve almalısınız 450-500grlık kahvelerin fiyatı 31(58 TL) SEK ile 85 SEK arasında. 5 paket kahve aldım değişik markalardan. En ucuzu bile çok lezzetliydi. Marketin pastane kısmından kanelbullar(tarçınlı inci şekerli çörek) İsveç markası olan Marabou ve diğer İsveç çikolatalarını uyguna alabilirsiniz.
Bir Almanya ya da Avusturya marketleri kadar ucuz ve çok çeşit yok. Çikolatalar ise 9,90 SEK’ten başlıyor.
Nisan sonu hava gündüzleri oldukça ılıktı ama akşama doğru Baltık Deniz’inden gelen rüzgar ve ayaz oldukça üşütüyor ve yüzünüzü yakıyor. Tavsiyem mutlaka gün içerisinde güneş kreminizi yenileyin yoksa akşam otele gittiğiniz de bu yüzümün hali ne dersiniz. Rüzgar geçirmeyen bir mont giymeyi ihmal etmeyin. Çocuğunuz için de mutlaka yanınızda ince bir şapka olsun.
Malmö gezimizden notlar bu kadar. Ertesi gün Kopenhag bizi bekler.












