%20(76_5%20x%2014%20cm)%20(2).png)
Fransa-Paris(27 Ocak 2024)
Merhaba! Yazı, kışı, sonbaharı, ilkbaharı fark etmez. Paris, Paris’tir ve her mevsim güzeldir deyip uygun bileti denk getirip kışın Paris’i deneyimlemeye gittik. 1,5 güne Paris’i nasıl sığdırdık notlarımızla karşınızdayız.
GEZİLECEK YERLER
Pantheon
2. Notre Dame De Paris Katedrali
3. Eyfel Kulesi
4. Champs De Mars
5. Lüksemburg Bahçeleri
6. Louvre Müzesi
7. Palais Royal Garden
8. Galeries Lafayette
9. Palais Garnier
10. Zafer Takı
11. Alexandre III. Köprüsü
12. Tuileries Bahçesi
13. Sainte Şapeli
14. Hotel De Ville
HAVALİMANLARINDAN MERKEZE ULAŞIM
Öncelikle havalimanından merkeze ulaşımı nasıl gerçekleştirdik? Eşim ve oğlum Orly Havalimanından ben ise Charles De Gaulle'den merkeze geçtim.
Orly Havalimanından merkeze geçmek için iki yöntem var ilki OrlyVal trenine Terminal 4'ten binip Antony'de iniyorsun. Antony'den RER B Charles De Gaulle yönüne binip merkeze ulaşıyorsun.
İkinci ve en ekonomik yöntem ise Pegasus Havayolları ile geliyorsan indirdiği terminalden 7-8 dakika yürüyerek Aeroporta d-orly durağına gidip oradan T7 tramvayının Villejuif-Lois Aragon yönüne binip 30 dakikalık bir yolculuktan sonra son durakta inip Metro 7'ye aktarma yapıp merkeze ulaşabilirsin. Bu yolculuk 4.40 Euro tutuyor ve en ekonomik yöntem ve bir saat sürüyor.
Charles De Gaulle havalimanından merkeze ulaşmak için biletmatiklerden Charles de Gaulle bileti satın alıp RER B trenlerine binip Gare du Nord'ta aktarma yaparak merkeze geçebiliyorsun.
Bu yolculuk 11.80 Euro tutuyor ve 35 dk sürüyor.
PARİS'TE ULAŞIM
Paris'i yürüyerek dolaşmak pek mümkün değil illa ki toplu taşıma kullanmak gerekiyor. Hele ki gezmek için kısıtlı zamanınız varsa metro kullanmak güzel bir seçenek. Biletleri metro giriş gişelerinden ya da biletmatiklerden alabilirsiniz. Bu arada uyarayım her metro istasyonunda özellikle küçük metro istasyonlarında yani başka bir metroya aktarma sağlamayan istasyon girişlerinde gişe veya biletmatik bulunmuyor. Biletinizi önceden almanızı tavsiye ederiz yoksa bilet alacak makine veya gişe bulana kadar tek tek istasyon yürümek zorunda kalabilirsiniz.
Tek kullanımlık bilet 2024 Ocak itibariyle 2.30 Euro eğer günlük bilet alacaksanız 13,95 Euro(Zone 1-3), indirimli(4-11 yaş) 6,95 Euro. Günlük biletin süresi aldığınız gün saat 24:00'da dolar ama o gün boyunca seçtiğiniz zonelar içinde sınırsız ulaşım imkanı sağlar.
Gezilecek mekanlar da bu zonelarda bulunuyor. Aldığınız günlük bilet(1-3 zone) Havalimanları, Disneyland için geçerli değildir. Bu linki inceleyerek hangi bileti alacağınıza karar verebilirsiniz.
https://www.ratp.fr/en/titres-et-tarifs/paris-visite-travel-pass
PARİS GEZİMİZ 1.GÜN
Paris'e ulaştığımızda günün çoğu bitmişti önce Latin Mahallesinde rezervasyon yaptırdığımız tatlı balkonlu manzaralı minik odamıza yerleştik ve yemek yemeğe gittik.
Yemek için puanı yüksek olan Lübnan Restoranı Le Cedre'yi tercih ettik. Hem bize yakındı hem de yorumları çok iyi ve ekonomikti. Örneğin 2 meze, 1 dürüm ve 1 içecek 12,90 Euro. Ve gerçekten çok lezzetli kesinlikle öneririz. Hava kararmışken Paris'te olduğumuzu hissedelim diye hemen Eyfel Kulesine gittik. Champs de Mars Parkından yürüyerek ışıl ışıl Eyfel'i izleyerek yürüdük ve Paris'teyiz dedik mutlulukla.
Hava gerçekten soğuktu ama bizi içimizdeki mutluluk ısıtıyordu.
PARİS GEZİMİZ 2. GÜN
Paris'i gezmek için sadece 1 gününüz varsa gerçekten sıkı bir program yapmak gerekir.
Güne kruvasan kahve ikilisinden oluşan kahvaltıyla başladık önceden satın aldığımız Louvre Müzesi bileti çıktısıyla Louvre'un yolunu tuttuk. Biz 09:00'a almıştık biletimizi 9:20 gibi giriş sağladık. Öncelikle şunu belirtelim ana piramit girişi çok kalabalık oluyor o kalabalığı görünce bile içiniz sıkılıyor bu yüzden size bir tüyo Avm tarafından giriş yapın çok sıra beklemeden rahatça giriş yapabiliyorsunuz. Ve başka bir tavsiye Louvre Müzesi çok büyük o kadar çok zaman alıyor ki dolaşmak bu yüzden önce Mona Lisa'dan başlayın derim biz öyle yaptık iyi ki de yapmışız çünkü gittik tabloyu gördük fotoğrafını çektik karşısındaki tabloyu incelerken iklim aktivistleri tabloya çorba attı.
E tabi çorba atılınca hemen tabloyu paravanla kapatıp ziyaretçileri dışarı aldılar uzun bir süre de açılmadı.
Yani ilk oradan başlamasaydık tabloyu göremeden ayrılacaktık. 2 saatimizi müzeye ayırdık ve ardından Palais Royal Garden'a geçtik.
Ardından hem uygun hem de lezzetli yemekler yapan Bistrot Victoires'te yemek yedik.
Ördek konfit 13,90 Euro, günün eti(11,90 ile 12,90Euro arasında değişiyor. Porsiyonlar gayet büyük, doyurucu ve lezzetliydi, masaya su da geliyor ücretsiz. Soğan çorbası 7 Euro ama 16:00'dan sonra servis ediyorlar. Rezervasyon istemiyorlar.
Yemekten sonra gidelim de şu Cedric Grolet'i görelim dedik. Önünde sıra çoktu ama satılan pek bir çeşit yoktu. Günün kurabiyesi vardı.
O ünlü kruvasanı yoktu bize hitap etmediği için hiçbir şey almadık. Palais Garnier gittik ardından Paris manzarasına ücretsiz bir şekilde doyacağımız Galeri Lafayette'e geçtik.
Galeri Lafayette Paris'in en eski alışveriş merkezi. Cam tavanı ve süslemeleri harika hele ki terası muhteşem bir Paris seyri imkanı tanıyor.
Parisle bakışıp bol bol fotoğrafın ardından Zafer takına geçmek için RER A Auber istasyonuna geçtik.
Günlük biletimiz olduğu için her fırsatta toplu taşımayı kullanıp planımızı yetiştirmeye çalıştık. Zafer Takı'ndan sonra Champs-Élysées'e geçip lüks dükkanlarda alışveriş yapabilirsiniz.
Biz buradan metroyla Eyfel Kulesi'ne geçip gündüz gözüyle kuleyi görmek istedik ve metroyla Sen Nehri'nin üzerinden geçerek şahane Eyfel manzarasını izledik.
Eyfel Kulesi'nde vakip geçirip biraz Sen Nehri kenarında yürüdükten sonra RER C treni ile Alexandre III. Köprüsüne geçtik. Emily in Paris'i izleyenler bu köprüyü iyi bilir bu köprüden manken üzerinde sadece parfüm kokusuyla yürümüştü. :)
Köprüde yürüyüp Invalides'i de gördükten sona Saint German'e gidip Cafe de Flore'a bir gidelip dedik. Otobüse bindik ve otobüslerin Paris'te çok kalabalık olduğunu metroyla seyahatin ne kadar mantıklı olduğunun farkına vardık. Cafe de Flore varoluşçuluk akımını yaratan yazarlar Simone de Beavoir ve Jean Paul Sartre gibi yazarların gittiği şuan da aşırı turistik olan ve içeri girmek için sıra beklenen bir cafe. Üstelik fiyatlarının çok yüksek ve verdiğin paraya değmeyeceği ile ilgili bolca yorum var bu yüzden önünden geçip fotoğrafını çektik.
O cadde üzerinde yürüyüp Sainte Şapeli, Notre Dame Katedraline gittik. Notre Dame Katedrali yıllar önce yandığı için hala kapalı ve restorasyon sürecinde. Buradan ayrılıp yorgunluğumuzu atmak için Odette 'e geçip ünlü Choux a la Creme eşliğinde kahvelerimizi yudumladık.
Choux a la Creme in her çeşidini burada bulabilir ve paket yaptırıp hediye olarak da götürebilirsiniz. Karamellisi açık ara çok iyiydi.
Buradan Pantheon'a oradan da yaa Emily in Paris buralarda çekiliyordu gidip şu oturduğu apartmanı ve Gabriel'in restoranını görelim dedik.
Emily'nin geldiği gün pencereyi açtığı manzara dizinin çekildiği yerdeki manzarayla aynı değil onu söyleyelim.
Gabriel'in restoranı ise kapalıydı ama yine de birer fotoğraf çektik. Artık akşam olmuştu ve önceden rezervasyon yaptırdığımız Le Potager Du Pere Thierry' e gitmek için Montparnass'a geçtik.
Le Potager Du Pere Thierry hayatımda gördüğüm en küçük restoran olabilir toplamda 5 masası var minicik bir alan ama yemekleri özellikle soğan çorbası ve günün çorbası olarak istediğimiz kestaneli bal kabağı çorbası müthişti. Ördek göğüs ve süt danası da lezzetliydi. Şaraplar da iyi sayılırdı. Yediklerimiz 46 Euro tuttu. Bu restoranı öneririm puanı da oldukça yüksek.
Paris'ten ne alabilirim diye sorarsanız hediyelik magnet, anahtarlıklar, peynir alabilirsiniz.
Bu bilgilerin yolunuzu aydınlatması dileğiyle… İyi gezmeler. :)




_edited.jpg)


_edited.jpg)





















